SIKÇA SORULAN SORULAR

Büromuza bizzat gelerek veya iletişim bilgileri bölümünde yer alan telefon, faks, e-mail ve sosyal medya hesapları üzerinden  ulaşabilirsiniz.

Hukuk büromuz hafta içi hergün (Pazartesi-Cuma) 09:00 ila 18:00 saatleri arasında hizmet vermektedir.

Telefon ile bilgi alabilmeniz icin büromuzdaki iş yoğunluğu sebebiyle öncelikli olarak randevu almanız gerekmektedir. Telefonda verilen danışmanlık hizmetleri için herhangi bir ücret alınmamaktadır. Acele ve Tutuklu İşler’e öncelik tanınmaktadır.

Avukatlık mesleği bir serbest meslek faaliyetidir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 65’ inci maddesinde serbest meslek faaliyetinin tanımı; “Sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.”şeklindedir.

Avukatlar hukuk alanındaki bilgi ve tecrübelerini diğer insanların istifadesine sunarlar. Nasıl ki bir doktorun özel muayenehanesine gidildiğinde bir ücret ödemeniz gerekiyorsa avukat bürosuna gidip herhangi bir hukuki sorunla ilgili soru sorulduğunda veya vekâleten iş takibinde bir ücret ödenmesi gerekmektedir. Avukata ücret ödenmesi aynı zamanda yasal bir zorunluluk olup avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenen değerler altında ücret sözleşmesi yapılması da yasaklanmıştır.

Avukata ödenecek ücretin kapsamı avukat ve vekil eden arasında yapılacak sözleşme ile belirlenebilir. Ancak bu konuda sözleşme yapılmamış ise verilen ücretin hangi işleri kapsadığı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenmiştir. Buna göre verilen ücret, sözleşmenin konusunu oluşturan işle ilgili kesin hüküm elde edilinceye kadar devam eden tüm iş ve işlemleri kapsamaktadır.

Adalet Bakanlığı verilerine göre 2012 yılında bir hukuk davasının karara bağlanması Türkiye genelinde ortalama 202 gün almaktadır. Bu süre mahkemelere ve açacağınız davanın türüne göre değişiklik göstermektedir.

Bir avukat yardımından faydalanmayacak iseniz aşağıdaki soruları kendi kedinize sorunuz;
a) Dava açmak için yeterli bilgiye sahip olduğunuza emin misiniz?
b) Davanızı takip etmek konusunda kararlı mısınız? Dava açtıktan sonra takip etmeyi ihmal etmeniz, davanızın reddedilmesine veya açılmamış sayılmasına neden olabilir.
c) Davanızın olumsuz sonuçlanması halinde ne gibi sonuçlar doğuracağını değerlendirdiniz mi?
Bir avukatınız varsa sizi bu konularda tam olarak bilgilendirmesini talep ediniz;
a) Davanızın size maliyeti ne olacaktır? (Dava harcı, masraflar ve avukatlık ücreti vs.)
b) Davayı kaybetmeniz halinde katlanacağınız ek maliyet ne olacaktır? (Tamamlanacak dava harcı, karşı tarafa ödenecek avukatlık ücreti, mahkeme masrafları vs.)
c) Uğradığınız haksızlığın giderilmesi için başvurulabilecek başka hukuki yöntemler var mı?

Bir avukata vekaletname verecekler, nüfus cüzdanıyla ya da pasaportuyla bizzat bir notere giderek, aşağıda ayrıntısı verilen bilgiler doğrultusunda, vekalet konusu olacak işinin niteliğine uygun vekaletname düzenlettirebilirler. Yurt dışında bulunanlar konsolosluklarda vekaletname düzenlettirebilirler. Hangi avukata vekaletname verilecek ise vekalet verilecek avukatın/avukatlarının bilgilerinin notere bildirilmesi gerekmektedir.

Genel vekaletname çıkartılırken, vekaletnamede, “Ahzu kabz, sulh ve ibra, davadan ve temyizden feragat, feragati ve davayı kabul, birlikte ve ayrı ayrı vekaleti ifa, davayı ıslah, tevkil, teşrik” gibi yetkilerin bulunması/bulunmaması gerektiği yönündeki talebinizi notere bildirmelisiniz.

Boşanma vekaletnamesi için iki adet fotoğraf gerekmektedir. Boşanma, nafaka, tanıma ve tenfiz davaları için çıkartılacak vekaletnameler özel yetki ve fotoğraf içermelidir. Ayrıca boşanma ve nafaka davaları için çıkartılacak vekaletnameler iki nüsha çıkartılmalıdır.

Şirketler adına düzenlenecek vekaletnamelerde imza sirküleri ve yetki belgesinin notere ibrazı gerekmektedir. Bir kişi, aynı vekaletname ile hem şirketi temsilen, hem kendisi için vekalet verebilir. Aynı şekilde birden çok kişiler de bir vekaletname ile aynı avukata vekalet verebilirler. Böylece, daha az vekalet harcı ödenmiş olmaktadır.

Vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilerin vergi numaralarını notere bildirmeleri zorunludur.

Niteliği bakımından tapuda işlem yapılmasını gerektiren sözleşme ve vekâletnameler, vasiyetname, mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış, gayrimenkul satış vaadi, vakıf senedi, evlenme mukavelesi, evlat edinme ve tanıma, mirasın taksim sözleşmesi ile öteki yasalarda re’sen tanzimi öngörülen işlemlerin “düzenleme” şeklinde yapılması gerekir. Düzenleme şeklinde işlem bir tutanak halinde bizzat noter tarafından ilgilinin durumuna ve arzusuna göre düzenlenir. Bu nedenle, söz konusu işlemler (iş kâğıtları), ancak ilgilinin nüfus cüzdanı, geçerli pasaportu ve iki adet yeni çekilmiş vesikalık fotoğrafıyla birlikte Türkiye’de bizzat notere yapacağı başvuru üzerine düzenlenebilmektedir.

UYARI : Vekaletname örnekleri ve açıklamaları kısaca bilgilendirme amacı ile yazılmış olup örnek vekaletnameler içeriği itibari ile daha geniş veya dar yetkileri içerebilir. Yukarıda yazılı vekalet örneklerinin açıklamaları, vekaletname içeriğindeki terimlerin açıklamaları, tam olarak vekaletnamenin veya terimlerin karşılığı olmayabilir, ayrıca çıkarılma aşamasında ihtiyaç duyulan öğeleri de tam olarak yansıtmayabilir. Söz konusu vekaletnameleri örnek alarak kullanan kişiler bu şartları bilerek kullanmalıdır. Bu sayfada yazılı olan ve bu sayfanın bağlantılarında yazılı vekaletname örneklerinden dolayı hiç bir yasal taahhüdümüz sorumluluğumuz bulunmamaktadır.

Hayır. Boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen menfaati zarara uğrayan az kusurlu kadın yada erkek maddi tazminat davası açabilir. Bu nedenle kusursuz veya az kusurlu erkek de boşanma nedeniyle maddi tazminat isteyebilir. Bir örnek vereyim. Bir erkek biriktirdiği tüm parasını eşine vermiş. Eşi de bu parayı kendi babasına ödemiş ve babası parayı geri vermemiş. Bu çiftin boşanmasında erkeğin maddi bir zararı olacaktır. Bu nedenle erkek eşinden bu para kadar maddi tazminat isteyebilir.

Yine boşanmaya neden olan olaylar nedeniyle kişilik hakları zarara uğrayan az kusurlu taraf manevi tazminat isteyebilir. Eşi tarafından aldatılan bir erkeğin durumunu buna örnek verebiliriz.

Kişisel ilişki kurulması, nafakasının ödenip ödenmemesine bağlı değildir. Bu kanuni bir haktır. Eş, nafakayı ödeyemese de çocukla görüşebilir.